Blog Arşivi

27 Ocak 2020 Pazartesi

Ne desem boş.. Çok üzgünüm, çok üzgünüz.. 😔

Vallahi iki gündür yerde mi geziyorum, gökte mi bilmiyorum. Yine sözün bittiği yerdeyiz, ne desek boş.Hepiniz gibi çok üzgünüm çokk😔
 Allah'ım beterinden esirgesin, bir daha göstermesin diye tüm kalbimle dua ediyor, Elazığ ve Malatya başta olmak üzere depremden etkilenen her cana, ülkemize geçmiş olsun diyor; depremde hayatını kaybeden canlara Allah'tan rahmet, tüm yakınları, sevenleri ve ülkemize başsağlığı,yaralı canlara acil şifa ve bölgedeki tüm yurttaşlarımız ve ekiplerimize gayret, kuvvet, sabır, güç diliyorum. Güzel Allah'ım yardımcınız olsun.. Hepimizin kalbi ve tüm duaları 2 gündür ve bundan sonra da sonuna kadar sizlerle.🙏❤️🙏
Ancak bu üzüntüyü, acıyı yaşıyorken yazmaktan kendimi alıkoyamadığım bir nokta var.. Sosyal medyadaki bilgi kirliliği yüzünden neye inanıp, neye inanmayacağımızı da  şaşırdık artık..
Bu yüzden doğru olduğuna hiç inanmak istemiyorum ama eğer bir nebze bile olsa doğruluk payı varsa, yani son 24 saatte Google'da en fazla arama yapılan soru gerçekten " Elazığ kürt mü?" sorusu ise yazıklar olsun diyorum, başka da bir şey demiyorum!!!
Yahu bu nasıl bir aymazlıktır, nasıl insanlıktan uzak bir davranıştır?
Hep söylüyorum! Toplumsal ya da doğal afetler, felaketler, yıkımlar, üzücü olayların, muhatabı kim olursa olsun; tek bir yürek olmayı, hiç olmazsa kalben olayın ve acısının paylaşılmasını gerektirir. İnsanlığın, insan olmanın temeli, gereğidir bu!
Ama bu kadar nasır tuttuysa yüreğiniz, o enkaz altında kalan, canını ya da yaşama savaşı veren ya da evsiz kalan her can da ayrı ayrı yanmıyorsa içiniz, o soğukta gece gündüz orada canla başla çalışan, bir tane fazla canı sağ salim kurtarmak adına her şeyini ortaya koyan o insanları izleyip te uyumaya bile utanır hale gelmediyseniz ve manen de olsa, o acıyı paylaşmak gelmiyor sa içinizden; hiç olmazsa susma nezaketini gösteriniz!
Benim buraya yazarken bile utandığım, içimi acıtan "Oh olsun, beter olsunlar" gibi en az yukarıdaki soru kadar çirkin, yakışıksız sözler de nedir? Çok yazık çok😞😔😞
Biraz merhamet, vicdan, insanlık yahu🙏😔😞😔
Bu vesileyle söylemek isterim ki;AFAD ve AKUT başta olmak üzere, Elazığ_Malatya depreminde bölgeye ulaşıp canla başla  yardıma koşan tüm sağlık,askeri ve arama kurtarma ekipleri, belediyeler, kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve sivil her vatandaşımıza sonsuz minnet borçluyuz..
Bir tane fazla cana sağ salim ulaşmak adına insanlık üstü bir çaba ile muhteşem bir iş yaptılar, yapıyorlar...
Deprem bölgesi olan ama kaçıncı kez yaşanmış olmasına rağmen halen ne yazık ki öncelik verilip önlemleri alınmayan ülkemizde ;  hem onlar, hem de can veren, canlarını kaybeden tüm yurttaşlarımız bizlere haklarını helal etsinler🙏Yani umarım ederler🙏🙏

22 Ocak 2020 Çarşamba

Yapmayın işte bunu!

Bugün otobüste tam arkamda genç bir bayan oturuyordu 7_8 yaşlarındaki kızı ile.. Anne yol boyunca kardeşi ile konuşup, bir aile yakınına olan nefretlerini kustular birbirlerine😏
Yapmayın işte bunu!
Çevreye verdiğiniz rahatsızlığın hiç önemi yok, o çocuğa verdiğiniz zararın yanında😔
Her insanın yalnış ya da kötü davranışı olabilir ama bu, o insanın mutlaka kötü olduğu anlamına gelmez bu biiirrr👍
Hangi insanın, hangi koşul ya da duygu içerisinde; nasıl bir davranış sergilediğini bilemeyebilirsiniz, biraz empati lütfen!! Mümkünse hiç kimse hakkında kötü düşünmeyin ama illa da düşünmekten ve bunu biriyle paylaşmaktan alıkoyamıyorsanız kendinizi, bunu kaç yaşında olursa olsun çocuğunuzun yanında yapmayın bu ikiiii👍
Çünkü bunu yaparak hem kendi kötü duygularınızı farketmeden ayyuka çıkarıyor, hem de çocuğunuzun o kişi ve belki de bir çok kişi için kötü duygular beslemesini pekiştiriyor ve o insanların  iyi özelliklerini görmesine, farketmesine tamamen engel oluyorsunuz
bu da üüçççç👍
Çocuklarımız bizim ve yakın çevresindeki tüm insanların davranışlarından aldıkları örneklerin bütününden oluşan bir  yetişkin olacaklar,unutmayalım..

Otobüsten inmeden önce susabilseydi hanımefendi birkaç şey söyleyecektim ama olmadı..
O zaman tabii ki yazmazsam olmazdı😏

Çocuklarımıza güzel davranışlar bulaştırdığımız bir dünya olsun lütfen.. Lütfen.. lütfen.. 🙏🙏

İyi geceler diliyorum hepinize🙋‍♀️

Not:Kullanılan fotoğraf Google 'dan alıntıdır..

Masal'ın Masalı Ortak Öykümüz


Efendim merhabalar😊
Takip edenler ,ortak öykümüzün heyecanlı bir şekilde sürdüğünü ve artık yavaş yavaş sona yaklaştığını biliyor. Masal ve Köpük'ün maceraları heyecanla devam ediyor. 
Öykünün bütün bölümlerini Sessiz Gemi arkadaşımızın bloğunda bulabilirsiniz.. 
Bugün ben de,öyküye ikinci kez eşlik ederek  en son Kaystros Tyrha arkadaşımızın yazdığı bölüme devam etmeye çalıştım naçizane.. Bu arada fotoğrafları Sessiz Gemi eklemiş sağ olsun, ben de oradan alıp güncelledim ki ,siz okurlara daha güzel görünsün🙈
Teşekkürler Sessiz Gemi💓Umarım beğenir ve keyifle okursunuz..❤❤

Bu güzel öyküye yeni katılmak isteyenler ya da daha önce katılan arkadaşlardan yine yazarım diyenler sevgili Sade ve Derin / Deeptone veya Sessiz Gemi / Kavanozdaki Beyin arkadaşımıza bildirebilirler.  Benden önce yazılan iki bölümü de, 
okumak isteyenler için buraya bırakıyorum😊


Lacivert Taşı ve Zümrüdü Anka

Sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştı Masal ve Köpük ama ses birden kesildi sanki.. Masal bütün bu başına gelenlerden sonra ürkmüştü tabii, artık her duyduğu ses ve hatta çıtırtı korkutuyordu onu.
Yavaş yavaş yürümeye devam ederlerken , Köpük biraz rahatlatmak istedi Masal'ı ve "Korkma" dedi, "Yok bir şey işte.. Üstelik burası kocaman bir orman. Bir sürü hayvan yaşıyor burada ama hepsi zararlı değildir inan bana. Bazen onlar da kendilerini korumak isterken tehlikeli gibi görünebiliyorlar aslında.. Hem bence bu taraftan gitmeliyiz, sesin geldiği tarafa değil." diyerek Masal'ı yolun tam tersine doğru yönlendirdi.
  Tam ona inanıp rahatlamak istiyordu ki Masal, tam o sırada, bu kez de bu taraftan gelmez mi aynı homurtu.. "Aman Allah'ım." dedi Masal, "İşte yine aynı ses! Sen de duydun mu? Bizi takip ediyor sanki, çok korkuyorum Köpük, buradan çıkamayacağız galiba.."

  Şaşkındı Köpük, Masal'ın etrafında hızlı hızlı dönüp duruyor ve kuyruğunu sağa sola sallıyordu telaşla.. "Hay Allah! Neler oluyor?" diye panikledi tabii birden.


  Ama sonra "Tamam tamam.." dedi "Korkma, dur bir dakika, geri dönelim, gel bu taraftan gidelim." diyerek Masal'ı çapraz yöne doğru koşturmaya başladı bu kez. İkisi de koşar adımlarla ilerlemeye çalışırken arkalarından gelen, onlarla aynı hızda koşma sesi içini ürpertti ikisinin de. Arkalarını dönmeye korkarak koşmaya devam ettiler. Çalıların arasından geçerken Masal'ın eli yüzü çizik içinde kalmış ve canı çok acımıştı zavallının ama ne yöne dönseler o taraftan gelen korkunç sesler yüzünden başka bir yolu denemeyi düşünemediler bile. Telaşlarından  arkadan gelen sesin kesildiğini tam yeni fark etmiş ve adımlarını biraz yavaşlatmaya başlamışlardı ki, hooopp diye önlerine sevimli bir sincap fırlamasın mı...


  Tedirgin olsalar da, "Sincap bu canım, korkmamıza gerek yok ki.." der gibi bakıştılar önce birbirlerine.. Sincap onlarla konuşmuyor, ısrarla Masal'ın azık çantasının etrafında dönüp duruyordu.. Ona yaklaşmaya çalışmasından çok tedirgin olmuştu Masal ve Köpük de onu korumaya çalışan tavrıyla, 

"Heyyy! Ne yapmaya çalışıyorsun orada konuşsana.. Rahat bırak arkadaşımı" diyordu.. 
Onların tedirgin olduğunu görünce biraz geri çekilir gibi oldu sevimli sincap ve sonra öyle bir hışımla atladı ki Masal'ın üzerine, azık çantasını düşürdü yere pat diye.. Çantanın içinde Ermiş Dede'nin verdiği yiyecekler saçılınca etrafa; o esnada çok korkmuş olsa da "Zavallı sincap, karnı mı aç acaba?" diye düşündü Masal.. Ama hayır yiyeceklere değil, çok daha uzağa fırlamış olan Lacivert taşını almak için koştuğunu görünce gözlerine inanmadılar birden.. Nasıl olup da o taşı unutmuş olabilirlerdi...
  Sevimli sincap Lacivert taşı alıp, zıplayarak geldi Masal'ın ayaklarının dibine ve o şaşkınlıkla iki eli havada bekleyen Masal'ın avuçlarına konduruverdi Lacivert taşını.. İki eliyle birden öyle sıkıca sarıldı ki Masal taşa, avuçlarının içinden önce muhteşem bir sıcaklık sonra göğe doğru yükselen masmavi bir ışık ile aydınlanıverdi her yer..


Neye uğradıklarını şaşırdı ve öylece bakakaldılar hepsi.. Göğe doğru yükselen ışığın yavaş yavaş çekilmesiyle birlikte gökyüzünden onlara doğru gelen Zümrüdü Anka kuşunun ihtişamı gözlerini kamaştırdı adeta..  Öyle güzel süzülüyordu ki onlara doğru gelirken, onlar daha ne olduğunu anlayamadan kanatlarını son kez çırparak yanlarına yanaştı Zümrüdü Anka...
  "Çabuk olun." dedi heyecanla, "Burası Gazap Cadısı' nın her tarafını kendi askerleri olan kurtlarla çevirdiği yasaklı alan, buradan çıkmanıza asla izin vermezler, hemen ayrılmalıyız buradan. Şimdi hemen biriniz sağ, diğeriniz de sol kanadıma yerleşin çünkü sizi 
Merhamet Perisi' ne götüreceğim." 

  "Neee?" dedi Masal ve Köpük, duyduklarına inanamıyorlardı gerçekten.. 

   O heyecanla ne olduğunu anlayamadan çoktan Zümrüdü Anka kuşunun kanatlarında göğe doğru süzülmeye başlamışlar ve artık yeniden Masal'ın bir kız çocuğuna dönüşüp, evlerine dönebileceklerini hayal etmeye başlamışlardı bile.. Ve o sırada o bölgede Merhamet Perisi'nin tek askeri olan sevimli sincap da görevini yerine getirmiş ve onları Gazap Cadısı'nın askeri kurtlardan korumayı başarmış olduğu için derin bir soluk almıştı arkalarından..


Vee bölüm Sonu 😊





20 Ocak 2020 Pazartesi

Hoşçakal Toprak Dede😔🖤

Yine o iyi insanların, o güzel atlara binip gitme zamanı demek..
Bundandır belkide havadaki hüzün kokusu...
Çünkü ülkemizin en büyük değerlerinden birine daha veda etme zamanı😔

Toprak Dedemiz...
Ormanların kahramanı...
Ömrünü doğaya, iyiliğe, sevgiye ve yeşil için mücadeleye adamış o güzel insanı kaybetmişiz bugün 😥
#HayrettinKaraca🖤🖤

Allah rahmet eylesin,kabrin nur mekanın cennet olsun inşallah 🙏🖤🙏

Ülkemize, tüm sevenleri, ailesi  ve tabii ki #TEMAVakfı ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Mücadelen bizlere, hepimize emanet🌲💪🌳🌴🍀❤️🖤❤️

19 Ocak 2020 Pazar

Uğurlar olsun güzel insan🖤

Zekiye Rahşan Ecevit (1923_17.01.2020)
Bence o, kesinlikle arkasından bir kaç kelam güzel sözü hakeden bir hanımefendi...
Herkesçe bilinen yanıyla değerli bir siyasetçi, hem de önemli bir siyaset adamının değerli eşi,Türk siyasetinde önemli bir partinin kurucusu ve ilk başkanı oluşununun  yanı sıra bir ressam ve yazar oluşundan bahsetmeden geçmek te haksızlık olur tabii ki...
Ama bunların dışında söylemek isterim ki ; ben bir kadın olarak gerek hanımefendiliği, nezaketi, sadeliği,dürüstlüğü, onurlu yaşamı, mütevaziliği ve gerekse  aydın ve Cumhuriyet kadınının en önemli örneklerinden oluşu nedeniyle her zaman takdir ettim kendisini..
Ve bir çok kişiyi olduğu gibi, beni en çok etkileyen  başka bir yönü de ; çok az çifte nasip olan o güzel birlikteliklerindeki duruşu olmuştur hep..
Daha Robert Koleji'nde yollarının kesişip, ömrünü beraber geçirdiği rahmetli eşi Bülent Ecevit ile onları birlikte gördüğüm her kare ya da sahne ; birbirlerine olan saygı, sevgi ve sadakati hissettirirdi bana her zaman..

Eşinin omzuna güvenle başını koyan o kadının, baş koyduğu omuza verdiği o tarifsiz huzur; yan yana yürürken adımlarındaki cesaret , her birleştiğinde gücü simgeleyen o eller;  neden ölümün soğuk yüzüne kadar birbirinden hiç  ayrılmadığını anlattı, onu görebilen her göze sorgusuz sualsiz..

Ve 2006 yılında kendisi de 83 yaşında olmasına rağmen, saatlerce eşinin cenaze konvoyunda yürüyen o acılı yürek; hangi hafızada derin bir iz bırakmadı ki...
Ne mutlu burada bir çoğunu yazmanın mümkün olmadığı böyle her anıyla dolu dolu bir yaşama...
Ne mutlu bir çok Türk kadınına örnek bu onurlu yaşam ve bu dik duruşa..
Ne mutlu Atatürk'ün yolunda geçen böyle güzel bir ömre..
Ve ne mutlu onu /onları tanıma şansının farkında olabilen herkese..
Sonsuzluğa uğurlandığın, 14 yıl aradan sonra Karaoğlan'a yeniden el uzattığın bugünde bize de  uğurlar olsun demek düşer elbette ama gönülden..
Kabrin nur, mekanın cennet olsun
güzel insan🙏
Uğurlar olsun.. 🖤🙏🖤

17 Ocak 2020 Cuma

Duyarlı bireyler olmak adına yüreğimden dökülenler..


Susayım diyorum susamıyorum..
Ne konuşmak, ne yazmak, ne de düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi..
Silahlar, kavgalar, savaşlar, her gün içimizi yakan masum şehitler, şiddetin her türü, açlıktan hayatına son veren çaresiz insanlar, gerçek dışı yaşamlar, çarpık İlişkiler, eninde sonunda şahsi çıkarların ülkenin de, insanlığın da önüne geçtiği bir siyaset anlayışı, karşılıklı iletişimde kullanılan insanların kendine olan saygısını bile yok eder seviyede çirkin bir dil..

Ve tüm bunlar için tepkisini dile getiren , savaş veren, kendi küçük dünyasında bile olsa farkındalık yaratmaya çalışan yalnızca bir avuç insan..
Onlarında bir çoğunun susturulmaya çalışıldığı bu ortamda; kendi yaşamının derdine düşmüş ve artık yorgunluktan mı, bıkkınlıktan mı, umutsuzluktan mı bilinmez her geçen gün biraz daha duyarsızlaşan bir topluma dönüyoruz iyice.. 
Azınlığın bir parçası olan bir çoğunuz
gibi ;duyarlı bir birey olmaya, bir o sayfamda, bir bu sayfamda ; çevremde ve her türlü iletişim kanalımda kendi çapımda yüreğime, insanlık tarafıma dokunan, içimi acıtan, sinirlerimi bozan ya da paylaşmakla fayda sağlayabileceğime inandığım, heyecanladığım,örnek aldığım, mutlu olup gururlandığım her konu için birşeyler yapmaya, dikkat çekmeye, farkındalık yaratmaya çalışıyorum naçizane.. 

Çünkü olması gereken, yapmamız gereken bu! Hep birlikte duyarlı olalım ne olur, bir benimle ne olacak demeyin! Bir sen, bir ben, bir o derken büyüyeceğiz bir çığ gibi.. 

Başkasını dert edinmezsek, bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersek, yanlış olduğunu, insanlık ayıbı olduğunu bile bile, göre göre kabuğumuza çekilirsek , nasıl bir insan, nasıl bir anne, nasıl bir baba olacağız, nasıl  uyku uyuyacağız gönül rahatlığı ile? Nasıl örnek olacağız çocuklarımıza? 

Dünya denen tiyatro sahnesinde oynadığımız, şu hayat oyununda her rol var elbette..İyisi de, kötüsü de; güzeli de çirkini de; doğrusu da yanlışı da..
Dünyanın kanunu bu, olmazsa olmaz!

Bu hayatın içinde; iyiliği, güzelliği, doğruluğu, sevgiyi büyütmeye çalışacak ve yanlışı, çirkini, kötüyü yok etmek adına savaş vereceğiz hep birlikte..
Başka yolu yok bunun..
Önce bir insan olarak kendimize olan saygımız, yaşam ve insanlık savaşımız için ; her birimiz küçücük te olsa, her gün yeni  bir iyilik tohumu ekeceğiz bu güzelim dünyaya ve  bundan asla vazgeçmeyeceğiz...
Sevgiyle kalınız 🤗

8 Ocak 2020 Çarşamba

Aziz Nesin Aşk Şiirleri

Aziz Nesin Aşk Şiirleri

Efendim bu yıla pek bir şairane ruh ile başladığım yeterince anlaşılmışken 😊
bu yılın ilk okuduğum kitabı olan Aziz Nesin_Aşk Şiirleri ile ilgili birkaç satırı da, sizlerle paylaşayım istedim 🤗
Sevgili Aziz Nesin'in bir çok yazı ve kitabını  okumuş olmama rağmen; Aşk şiirlerine yani bir kitapta toplanmış haline ilk kez tesadüf ettiğimi itiraf etmeliyim sanırım. Şiir seven tüm dostlara tavsiye edebilirim, ruhunuza çok iyi gelecek👍😍
Kitap ile ilgili aktarmak istediğim diğer bir kaç noktada şu: Nesin Yayınevi tarafından basılan, telif hakkı Nesin Vakfı'na ait olan kitap ; Aziz Nesin' in yayımladığı bütün şiir kitaplarından, Turgay Fişekçi tarafından seçilen aşk temalı şiirlerden oluşmuş ve bu şiirler Ali Nesin'in desen defterlerinden seçilen çizimler ile pek güzel bütünleşmiş, kitaba ayrı bir tat vermiş.




Bu arada,  Aziz Nesin'in yapıtlarının telif haklarını tümüyle bağışladığı Nesin Vakfı'nın amacının ; kimsesiz, yoksul ve eğitime muhtaç çocukları, ilköğretimden başlayarak bir yüksekokul bitirinceye ya da bir meslek edininceye dek her türü gereksinimlerini sağlayarak barındırmak olduğunu hatırlatmadan geçmeyelim..
Ve tabii kitabın notlarında yer alan bilgilerde yer alan diğer bir bilgi de  Nesin Vakfı' nın senedi gereğince, vakfın amacına uygun olması koşuluyla, dileyen kişi ya da kurumlar vakıfa her türlü yardım, katkı ve bağışta bulunabiliyormuş..
O zamaaannn,
"  İyi ki geçtin bu dünyadan büyük usta🙏🖤🙏" diyerek  sözlerimi sonlandırıyor ve hepinize şiir dolu, huzurlu akşamlar diliyorum🤗🙋‍♀️

6 Ocak 2020 Pazartesi

03.01.2020 trh Blogger Mimi yazım ile ilgili bilgi📢🤗

03.01.2020 tarihli Blogger Mimi yazımda, puntoyu büyütmüş olabilirim🙈😁
Çok küçük olduğu için okuyamamış, girip çıkıvermiş sevgili okurlara duyrulur efendim 📢📢🙋‍♀️

4 Ocak 2020 Cumartesi

Şehitlerimiz ve yüreğimden dökülenler😔

Dün  gece bu canlarla ilgili haber ve yorumları okurken canım sıkıldı ve yazmadan duramadım yine🤔😔😡

Bu yavrulardan biri Alevi'ymiş efendim ve Devlet erkanı böyle olunca cenazesine katılmıyormuş😔Hangisinin ne olduğunun bir önemi yok..
Ayrıca ne olmuş eğer öyleyse!
Bak ikisi de gencecik bir can..
Aynı bayrağın altındaki tabutun içinden, aynı toprağın altına girecekler.
Tıpkı aynı armanın altında, aynı vatan için can verdikleri gibi..🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Nasıl birine daha az üzülürüz, nasıl birine daha az yanarız ki...
Yakışır mı bize bugün de insan ayırmak,
yakışır mı dilimize,dinimize insanlığımıza?
Camiide saf tutanla, Cemevinde saf tutanın acısı aynı değil mi gözünüzü seveyim😪
Eşit olmak için daha ne yapmaları gerekirdi bu çocukların?
Böyle yaparsak, şehit mertebesinde bile eşit olamayacaksa gönül makamımız, nasıl insan olacağız biz😪😩
Allah katında her ikisi de en güzel makamda, şehit makamında bak şimdi..
Benim derdim siyasetle değil, hiç bir zaman olmadı olmayacakta!! Ama mesele şu ki; aslolan insanı insan olduğu için sevmek, evet Ermeni, Yahudi, Müslüman, Alevi, Sünni değil mesele..
Kötü olan kim ve ne olursa olsun kötü, iyi olan da kim ve ne olursa olsun iyi..
Bu kadar!
Böyle bakacak, böyle düşünecek, gönül makamımızda böyle kucaklayacağız her insanı, iyileri çoğaltmak adına olacak tüm savaşımız..
Böyle yetiştireceğiz çocuklarımızı ve biz ancak böyle güzel bir ülke, güzel insanlar olacak; güzel bir dünyaya kucak açacağız hep birlikte 🙏

Offf şehit haberlerine ayrı, böyle şeylere ayrı içim acıyor benim😪

Ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun çocuklar🙏Allah ana babalarınız ve tüm sevdiklerinize sabır, dayanma gücü versin 🙏🇹🇷🖤🇹🇷🖤🇹🇷

Sevgilerimle..

3 Ocak 2020 Cuma

Blogger Mimi😍

Merhabalar sevgili okur dostlarım 🤗
Bir kaç blogda okudum bu mim yazısını ancak yazsam mı yazmasam mı bilemedim ve karar veremedim bir türlü.. Geçmişi pek kısa biriyim aranızda neticede🤔
Ama sağ olsun sevgili Re Hi Tu  mimlemiş beni, kendi yazısında.. 😊
Eh madem öyle, o zaman demek ki yazmam gerekiyormuş dedim ve davete icabet edeyim istedim..
Hani yazacaklarım kısacık olacak ve pek de okunası olmayacak belki de ama bir şeyler karalayalım bakalım😁

Mimin sahibi sevgili İnciden Notlar' ın yazısına da ,


ulaşabilirsiniz efenim🤗

Vee gelelim mim sorularına:

  • Blog dünyasına nasıl adım attın? Haydi anlat bize!

Vallahi ben sevgili arkadaşım, SevKoz✨👉🏼

sayesinde tanıdım bu dünyayı..😍
Daha önce de bana bahsetmiş, hatta okuyucu olarak takip etmem için sizlerden bazılarının blog adreslerini paylaşmıştı benimle.Bir kaç yazıyı okudum ilk aşamada, ancak sonrasında yoğun iş temposu ve hayat telaşında bir türlü takip edip, tam olarak tanıyamadım bu dünyayı..
Yıllardır naçizane kendi çapımda bir şeyler yazar, çizer bunu birileri ile paylaşmayı çok ta severim oysa..
Emeklilik sonrasında, biraz kafamı toparlayıp yazmak, paylaşmak konusunda birden hararetlendiğim bir gün hemen atladım gittim Sevim'e, haydi dedim bir daha anlat bakalım bana.. 
Keyifli bir kahve sohbeti sırasında planlayıp;  hemen o hafta sonu Ata'mızı anma töreninden sonra beraber bir kahvaltı, ardından benim bloğu açma, ilk düzenlemeler falan filan derken buradayım işte 😍
Farklı kesimlere de hitap edebilmek adına, bloğumun paralelinde yürütmeyi hedeflediğim Instagram sayfamı da aynı gün açtım.👉🏼 ınstagram@nil_gundem
 ( Bu ne demek ,oraya da beklerim efenim demek 😊)

O Pazar günü tüm gün bunlarla uğraştım anlayacağınız ve görseniz ben de bir telaş, bir heyecan.. Zannedersiniz yeni bir iş yeri açıyorum da, onun son telaşı içerisindeyim.😁
Kızım ne güldü benim bu heyecanıma. Deli Kadıınn.. Çılgın Kadıınn deyip durdu bana gün boyunca🙈

  • "Blogunu kısaca tanıt" desem neler söylemek istersin?
  • Bloğumun tanıtımında ve ilk Merhabalar başlıklı yazımda ne yazdıysam o işte.. 
  • Bir çoğunuz gibi yazmak benim en sevdiğim, en keyif aldığım alanlardan biri ve hatta belki de  en önemlisi.. 
  • Bazen birkaç cümle, bazen yazmaktan kendimi alıkoyamadığım uzun uzun cümlelerle bir olay, bir kitap, bir film ya da hayata dair herhangi bir konuda ; belki birilerinin hayatına dokunarak, farkındalık yaratarak , belki birilerinin bilgi sahibi olmasını sağlayarak ve belki de canlarını sıkarak ama sonuçta insanların hayatına, yüreğine dokunabilmek benim için çok kıymetli..
  • Ve bunu artık dostlarım, arkadaşlarım, kendi çevrem dışında tanıdığım, tanımadığım çok daha fazla insana ulaştırabilmeyi, hayatlarına, yüreklerine dokunabilmeyi arzu ederken benim yüreğime dokunan her hangi bir konuda ; bana dair, size dair, insana dair.. 
  • Bir kitaba, bir filme, müziğe,kuşa,çiçeğe,böceğe ve belki taşa ,toprağa dair..
  • Öylesine işte, hayata dair her şey yazıyorum, yazacağım kısmetse.. 
  • Diyerek özetleyeceğim yine 🤗

  • Yazarken olmazsa olmazların nelerdir?

Duygu!!  Evet benim olmazsa olmazım duygu! 
Nerede ve hangi koşulda olursam olayım, her hangi bir konu ya da olay ; ben de iyi ya da kötü her hangi bir duyguyu uyandırıyor, yüreğimin bir noktasına dokunuveriyorsa dile geliveriyor benim kalemim..
Hemen telefonumun notlarına yazıveriyorum ilk ışıkla gelen bir kaç cümle ya da kelimeyi.. Sonra rahat zamanda son halini veriyorum, yazı ya da şiirin..
Hah işte o zaman da olmazsa olmazım sessizlik ve genel de zamanım gecelerin dinginliği😊
Yani öyle kahvem, çayım olmasa da olur çünkü genel de düşünürken, yazarken içmeyi unutuyorum ben onları😁

  • Ne sıklıkla yayın giriyorsun?
Daha çok yeniyim dediğim gibi ama öyle bir sınırlama koymadım kendime.. Aslında belli bir rutin de yazmayı alışkanlık edinmeye çalışacağım tabii ama yüreğimin sesine bağlı anlayacağınız..
Bir bakarsınız üç gün üst üste yazarım, bir bakarsınız 10 gün ortada yokum kısmet artık😊

  • Değiştirebilme imkanın olsaydı Blogger'da neyi değiştirirdin?
Ama daha bana böyle zor sorular sormayın canımm🙄Şöyle doğru düzgün neyin ne olduğunu tam olarak öğreneyim de hele bir, sonra değiştirebileceğim şeylere de kafa yoracağım inşallah 😁

  • Yazıların içinde en fazla fayda sağlayan yazın veya yazıların hangisidir?

Hımmm, bak bu soruyu da pas geçelim bence🙄
Şimdi o detaylı araştırmalara da geçemedim diyeceğim ama utandım bak gördünüz mü 🙈🙈
Size göre hangi yazılarım bu soruya cevap olmaya değer, yorumlarda yazın da bari soruya da ayıp olmasın 😁

  • Senin sevdiğin blog türleri hangileri ?

  • Ben yüreğimin sesiyle yazıyorum ya hani, işte bloglar ve yazılarda da benim yüreğime dokunan her şey ve herkes ilgimi çekebiliyor galiba..Yani her türlü bloğun her hangi bir yazısı ilgimi çekebilir.. Ben blog değil, yazı içeriği odaklıyım zannımca..Vee genel olarak samimi, akıcı yazım dilini seviyorum aslında.. Yani ben okurken sıkılmadan yazının içine girip, sonunun nasıl geldiğini anlamamalıyım.. 


  • Blogunla ilgili içine sinmeyen veya değiştirmek istediğin bir şeyler var mı?

  • E var tabii olmaz mı ama sabırlı olun canım, onu da değiştirdiğimde görürsünüz artık..
  • Nasıl bu sefer acemiliğime dokunmadan cevap verdim ama😁

  • Blogunla ilgili hedefin nedir?

Öyle belli bir hedefim yok aslında.. Ben içimden geldiğince yazayım, sizler de severek okuyun  yeter bana..
Yazdıklarım ne kadar fazla kişiye ulaşır, ne kadar fazla kişinin yüreğine dokunursa o  kadar mutlu olurum kısaca.. O yüzden okuyup ama içinden geldiği için, ama nezaketen yapılan yorumları görmek benim için çok keyifli..Söylemeden geçemeyeceğim bunu da 🤗🤗
Bir de kızım hep benim yazılarımı bir yerde toplamamı, ileri de ben yapmasam bile kendisinin bunları toparlayıp bir kitap yapmak istediğini söylerdi hep bana..
Belki buna bir vesile olur da burası ,hem daha fazla yazar hem de yazdıklarımı bir araya toplayıp bir kitap ya da yeni belki küçük hikayelerle başka bir kitap yazarım bir gün belli mi olur ...Hay  Allah bak buraya düşünen emoji lazım dı  şimdi ,telefondan Laptop 'a geçtim bu arada ve burada da onu bulamadım  iyi mi 😀 
Demiştim kiiiii, tam o sırada nasıl becerdiysem laptop yere düştü.. Off servislik oldu galiba çok üzgünüm şu an.. Ne olaylı bir yazı oldu bu yahuu🤔Haydi geçelim yeniden telefona.. Yalnız iki arada dolaşırken yazı metni şekil olarak biraz abuk subuk oldu, lütfen bağışlayınız beni
bu sefer🙈


Neyse işte efendim daha fazla uzatmayalım benim hikayem de bu..
Kısa olur filan derken bakınca görüyorum ki yine tutamamışım kendimi idare edin artık😊
Bu mim sanırım uzun bir süredir devam ediyor ve ben kim yazdı kim yazmadı takip edemedim açıkcası..Bu yüzden kimseyi mimlemeyeceğim ama benim gibi görüp de yazsam mı yazmasam mı diyen herkese ,haydi sizde bir kalem atıverin diyorum o halde..

Sağlıcakla kalınız efendim🙋

2 Ocak 2020 Perşembe

Şiir Dünyam /Benim sesimden Yunus Emre dizeleri❤️

Efendiimm🤗
Yılın ilk paylaşımında Yunus Emre'nin
bu güzel dizeleriyle sevgiler ve
şiir dolu akşamlar diliyorum hepinize..
Sevgilerimle🙋‍♀️

Ben bir acep ile geldim,
Kimse halim bilmez benim.
Ben söylerim, ben dinlerim,
Kimse dilim bilmez benim.

Benim dilim kuş dilidir,
Benim ilim dost ilidir,
Ben bülbülüm, dost gülümdür,
Bilin gülüm solmaz benim.

Yunus Emre