Bir süredir Mim yazısı yazmamıştım. Tabii ki Deep sayesinde haberdar olduğum(ben kaçırmışım da her zamanki gibi😉) sevgili Mert (Kafa Dergi) 'nin pek sevimli bulduğum bu mim yazısına eşlik edeyim istedim efenim..Mert'in mim yazısı da okumamış olanlar için ekte..
http://kafadergi.blogspot.com/2020/03/evde-bir-gunum.html
Sabah kalkar kalkmaz: Ben sabah gözümü açınca ilk olarak telefona bakanlardanım maalesef.. Uyanmama yardımcı oluyor ne yalan söyleyeyim😊Saat kuruyorum mutlaka, uyuyup kalmamak için ama sürekli saati erteleyip kalkmamak için direniyorum diyebilirim🙈Uykuyu seviyorum aslında ama uykuda geçirilen zamana üzüldüğüm için de ona teslim olmamaya çalışıyorum mümkün olduğunca. Allah'tan kızımın ders çalışması için de kalkması gerekiyor da bahane ile 9.00_9.30 civarında kalkmış yani en azından uyanmış oluyoruz birlikte..
Kahvaltıda olmazsa olmazlarım: Galiba benim için olmazsa olmaz en önemli şey haşlanmış yumurta😁Yağda, peynirli vs yapıp yediğimde kahvaltım eksik kalmış gibi geliyor bana.. Çay mutlaka demliyorum tabii oda olmazsa olmaz.. Bu dönem bir arkadaşımın tavsiyesi ile demlerken içine küçük bir parça kabuk tarçın ve 2_3 adet karanfil atıyorum ve harika oluyor.Size de tavsiye ederim, hem tadı çok keyifli hem de bağışıklık sistemini güçlü tutmak adına faydalı olduğunu düşünüyorum. Bir çaydanlık sabah, bir çaydanlık akşam içiyorum valla tek başıma..Ve tabii ki ince belli bardakta.. Kahvaltının üzerine de en az 2 bardak içerim mutlaka ve maalesef sigaramla birlikte..
Evin en fazla vakit geçirdiğim bölümü: Galiba salon ve mutfak eşit bu konuda.. Çalışma odasını kızım ele geçirdiği için ben salon masasına dağıttım kağıt, kalem, defter ve kitaplarımı.. Çalışırken masadayım, sosyal medya takibi ya da dizi_film sırasında koltukta.. Sigara molası için mutlaka mutfak balkonunda olduğum için, bir de yemek, kahve, çay derken mutfakta olma süremde salona eşit hatta fazla bile olabilir...
Çalışırken bana eşlik eden içecek: Mutlaka su ve onun yanında bazen çay ,bazen kahve değişiyor duruma göre..
Evde yapılacak en keyifli aktivite: Valla ne yalan söyleyeyim bana göre genel anlamda keyifli evde olmak.. Dışarıya çıkıp temiz hava almak, sevdiğim arkadaşlarım ile kahve içmenin eksikliği dışında huzurluyum şimdilik. Sıkılıp ta öyle aktivite arar duruma gelmedim henüz. Kızım da üniversite hazırlık sürecinde bir öğrenci ve şu anda evde olunca; sürekli yiyecek bir şeyler hazırla, yıka, derle, topla gibi çok sıkıcı bir sürü anlamsız iş dışında okuyup, yazıp, izleyeyim derken nasıl geçiyor gün hiç anlamıyorum neredeyse..Bu yazıyı bile kaç gündür derleyip, toplamayı başaramadım düşünün yani😊
Ama benim için evde geçirdiğimiz zamanın en keyifli kısmı galiba kızımın piyanosunun başına geçipte şarkı söylediği ve bazen birlikte söylediğimiz anlar.Ayıptır söylemesi bizim ailede rahmetli anneciğim dahil, babam ve kardeşlerim olmak üzere hepimizin sesi ve müzik kulağı iyidir. Ama kızım hepimizden farklı. Maşallah çok güzel bir sesi var , biraz caz gırtlağı tarzında ve şarkı söylemeyi çok seviyor. Cover sayfası için çekimler yapıyor bazen ve ben de baş asistan olarak çok keyif alıyorum bu durumdan. O piyanosunun başına geçince dünyayı unutuyoruz sanki ikimizde🤗
Şu sıralar izlediğim dizi: Bir senedir emeklilik hayatına adım atmış olmama rağmen TV deki birkaç dizi dışında, dizi dünyasını hayatıma çok katamamış ve Netflix abonesi olmamak için direnmiştim. Ama bu dönem maalesef teslim oldum, kızımın da ısrarıyla.. Fena da olmadı hani😁
Anne with an'e izliyorum bu ara ve bayıldım bu diziye.. Bitirince yazarım belki düşüncelerimi..
Başucu kitabım: Uzunca bir süredir okumak konusunda ciddi sıkıntım var sanırım. Hiç istediğim gibi okuyamıyorum ama kızımla karar aldık artık günün belli saatini mutlaka düzenli okumaya ayıracağız. Genel anlamda kişisel gelişim kitaplarını seviyorum ama başucu kitabım deyince tabii değişiklik gösteriyor ruhsal durumuma göre.. Şu an elimdeki kitap George Orwell_1984
Gece uyumadan mutlaka: Gün içinde de çok içiyorum ama sanki uyuyunca susuz kalacakmışım gibi son bir kez su içerim mutlaka..
Karantina tedbiri kalktığında gitmek istediğim ilk yer: Sanırım ilk olarak Botanik parka gidip saatlerce yürüyüp, baharın ve çiçeklerin kokusunu iyice içime çekip, sonra da can dostumla bol köpüklü bir Türk kahvesi içmek..
Yapmayı en çok özlediğim şey:Ay bu çok komik olacak ama haftanın iki günü rutin kuaförüm vardır benim.🙈. Pazartesi günü kahvaltımı ve duşumu yapıp evden çıkarak, kuaförümde kişisel bakım ve fönümden sonra şöyle kendimi çok iyi hissedip, öğleden sonrası için sevdiğim insanlarla kahve molası vermeyi özledim. Yani genel anlamda bu psikolojide bir günü.. Hani şöyle özgürce dışarı çıkıp, kısa zamanda market işini görüp kimseyle yakın mesafe kurmama gerginliği ve eldiven gerekliliği olmaksızın, özgürce..
Koronavirüs bana en çok şunu öğretti: Emekli biri olduğumu bildiğinize göre az çok tahmin ettiğiniz üzere 49 yaşındayım😁 ve hayatımda ilk kez böyle bir dönem yaşıyorum.
Normalde zaten çok düşünen, olaylara ve kişileri farklı açılardan bakmayı, irdelemeyi seven biriyim aslında.. Ama sanırım bu dönem bana insanlara, dünyaya, hayata daha farklı açılardan bakmayı öğretti.. Sağlık sektöründe pek çok kardeşim ve arkadaşım var ve nasıl zor koşullarda çalıştıklarını, virüsün onlara bulaşma riskinden daha çok evdeki ailelerine bulaştırma korkusu ile nasıl zor bir dönemden geçtiklerini görüyor ve herkes, hepimiz, tüm dünya ve insanlık ama önce onlar için sürekli dua ediyorum.. Toplumdaki birçok insanın ne yazık ki yaşamın anlamsız telaşı içinde boğuldukları bir hayat tarzında, ne kadar kendileri ile olmak ya da kendileri ile kalmaktan uzak olduklarını ve bu yüzden mümkün olabildiğince herkesin evine kapanıp kendisi ve çekirdek ailesi ile geçirmesi gereken bu zamanda ne yapabileceklerini şaşırmış olduklarını görüyor, çok üzülüyorum ve şu sözün doğruluğunu izliyorum sanki😔
"Kendinizi,kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin."
Andrey Tarkovski
Sevgilerimle 🙋♀️
Evin en fazla vakit geçirdiğim bölümü: Galiba salon ve mutfak eşit bu konuda.. Çalışma odasını kızım ele geçirdiği için ben salon masasına dağıttım kağıt, kalem, defter ve kitaplarımı.. Çalışırken masadayım, sosyal medya takibi ya da dizi_film sırasında koltukta.. Sigara molası için mutlaka mutfak balkonunda olduğum için, bir de yemek, kahve, çay derken mutfakta olma süremde salona eşit hatta fazla bile olabilir...
Çalışırken bana eşlik eden içecek: Mutlaka su ve onun yanında bazen çay ,bazen kahve değişiyor duruma göre..
Evde yapılacak en keyifli aktivite: Valla ne yalan söyleyeyim bana göre genel anlamda keyifli evde olmak.. Dışarıya çıkıp temiz hava almak, sevdiğim arkadaşlarım ile kahve içmenin eksikliği dışında huzurluyum şimdilik. Sıkılıp ta öyle aktivite arar duruma gelmedim henüz. Kızım da üniversite hazırlık sürecinde bir öğrenci ve şu anda evde olunca; sürekli yiyecek bir şeyler hazırla, yıka, derle, topla gibi çok sıkıcı bir sürü anlamsız iş dışında okuyup, yazıp, izleyeyim derken nasıl geçiyor gün hiç anlamıyorum neredeyse..Bu yazıyı bile kaç gündür derleyip, toplamayı başaramadım düşünün yani😊
Ama benim için evde geçirdiğimiz zamanın en keyifli kısmı galiba kızımın piyanosunun başına geçipte şarkı söylediği ve bazen birlikte söylediğimiz anlar.Ayıptır söylemesi bizim ailede rahmetli anneciğim dahil, babam ve kardeşlerim olmak üzere hepimizin sesi ve müzik kulağı iyidir. Ama kızım hepimizden farklı. Maşallah çok güzel bir sesi var , biraz caz gırtlağı tarzında ve şarkı söylemeyi çok seviyor. Cover sayfası için çekimler yapıyor bazen ve ben de baş asistan olarak çok keyif alıyorum bu durumdan. O piyanosunun başına geçince dünyayı unutuyoruz sanki ikimizde🤗
Şu sıralar izlediğim dizi: Bir senedir emeklilik hayatına adım atmış olmama rağmen TV deki birkaç dizi dışında, dizi dünyasını hayatıma çok katamamış ve Netflix abonesi olmamak için direnmiştim. Ama bu dönem maalesef teslim oldum, kızımın da ısrarıyla.. Fena da olmadı hani😁
Anne with an'e izliyorum bu ara ve bayıldım bu diziye.. Bitirince yazarım belki düşüncelerimi..
Başucu kitabım: Uzunca bir süredir okumak konusunda ciddi sıkıntım var sanırım. Hiç istediğim gibi okuyamıyorum ama kızımla karar aldık artık günün belli saatini mutlaka düzenli okumaya ayıracağız. Genel anlamda kişisel gelişim kitaplarını seviyorum ama başucu kitabım deyince tabii değişiklik gösteriyor ruhsal durumuma göre.. Şu an elimdeki kitap George Orwell_1984
Gece uyumadan mutlaka: Gün içinde de çok içiyorum ama sanki uyuyunca susuz kalacakmışım gibi son bir kez su içerim mutlaka..
Karantina tedbiri kalktığında gitmek istediğim ilk yer: Sanırım ilk olarak Botanik parka gidip saatlerce yürüyüp, baharın ve çiçeklerin kokusunu iyice içime çekip, sonra da can dostumla bol köpüklü bir Türk kahvesi içmek..
Yapmayı en çok özlediğim şey:Ay bu çok komik olacak ama haftanın iki günü rutin kuaförüm vardır benim.🙈. Pazartesi günü kahvaltımı ve duşumu yapıp evden çıkarak, kuaförümde kişisel bakım ve fönümden sonra şöyle kendimi çok iyi hissedip, öğleden sonrası için sevdiğim insanlarla kahve molası vermeyi özledim. Yani genel anlamda bu psikolojide bir günü.. Hani şöyle özgürce dışarı çıkıp, kısa zamanda market işini görüp kimseyle yakın mesafe kurmama gerginliği ve eldiven gerekliliği olmaksızın, özgürce..
Koronavirüs bana en çok şunu öğretti: Emekli biri olduğumu bildiğinize göre az çok tahmin ettiğiniz üzere 49 yaşındayım😁 ve hayatımda ilk kez böyle bir dönem yaşıyorum.
Normalde zaten çok düşünen, olaylara ve kişileri farklı açılardan bakmayı, irdelemeyi seven biriyim aslında.. Ama sanırım bu dönem bana insanlara, dünyaya, hayata daha farklı açılardan bakmayı öğretti.. Sağlık sektöründe pek çok kardeşim ve arkadaşım var ve nasıl zor koşullarda çalıştıklarını, virüsün onlara bulaşma riskinden daha çok evdeki ailelerine bulaştırma korkusu ile nasıl zor bir dönemden geçtiklerini görüyor ve herkes, hepimiz, tüm dünya ve insanlık ama önce onlar için sürekli dua ediyorum.. Toplumdaki birçok insanın ne yazık ki yaşamın anlamsız telaşı içinde boğuldukları bir hayat tarzında, ne kadar kendileri ile olmak ya da kendileri ile kalmaktan uzak olduklarını ve bu yüzden mümkün olabildiğince herkesin evine kapanıp kendisi ve çekirdek ailesi ile geçirmesi gereken bu zamanda ne yapabileceklerini şaşırmış olduklarını görüyor, çok üzülüyorum ve şu sözün doğruluğunu izliyorum sanki😔
"Kendinizi,kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin."
Andrey Tarkovski
Sevgilerimle 🙋♀️